GK#00022 – BEKİR COŞKUN’UN ARDINDAN

Yazan:
Emir Gamsız
Tarih:
19 Ekim, 2020
Konu:
Ölümünün ardından gazeteci yazar Bekir Coşkun ile bir anı.

Bekir Coşkun’u kaybetmişiz. Yıllar önce bir ödül töreninde tanıştım Bekir Bey ile, yazılarını okuduğum için heyecanlı bir olaydı benim için. O yılın gazetecisi ilan edilirken aynı ödülün yılın müzisyeni dalı İdil Biret’e, yılın genç müzisyeni dalı da bana verileceği ve İdil Hanım’ın başka bir konseri olduğu için, tören öncesinde benim konser vermemi istediler. Ödüllerin önemli olduğunu sandığım bir çağımdaydım, şimdi o törende olmazdım zaten. 

Ama daha ötesi var, tören sırasında bir muhabbetimiz oldu Bekir Bey ile. Ödülü veren kuruluş konsere İstanbul Valisinin geleceğini söyledi, peki dedim. Konsere 10 dakika kala gelip Vali Bey trafikte kalmış konsere geç başlayalım dediler, “Kusura bakmayın ben zamanında başlarım çünkü bir salon dolusu insan vaktinde burada oldu, onlara ayıp olur bekletemem” dedim. Yapma, etme, valiye çok ayıp olur diye ısrar edildi ama beni tanıyanlar şaşırmayacak, ilk eser 15 dakika, “Ben çalarken valiyi içeri almayın, dikkatimi dağıtır” dedim ve tam saatinde başladım. Bach Suit bitti, Beethoven Sonat’a başlamadan vali ekibiyle geldi  en ön sıraya oturdu. Konser bitti, tören için diğer yılın en iyisi ödülü alanlarla birlikte hepimiz dizildik sahneye, Bekir Bey de tam yanıma geldi, konser için tebrik etti, Mendelssohn’u çok beğendiğini söyledi ve dedi ki “Ayrıca valiyi beklemediğin ve dinleyiciyi bekletmediğin için de tebrik ederim, bugün kimin vali olduğunu herkes unutur ama sen hep sanatçı olarak bilineceksin” dedi. Kekeme olduğunu bilmiyordum o anda öğrendim, çok şaşırdım ama renk vermemeye çalıştım. Bana söylediğinin Nazım Hikmet alıntısı olduğunu da bilmiyordum onu da çok sonra öğrendim. 

Sonra vali geldi herkese ödüllerini verip ellerini sıktı, tebrik etti. Bekir Bey’e ödülünü verdi, “severek okuyorum” gibisinden bir şey söyledi ve sıra bana geldi. Belli ki beklememe kızmış ama nazik davranarak bana ders verme arzusunda, tepeden bakar bir tavır ve tonla dedi ki “Emir Bey kusura bakmayın geç kaldım, trafiğe takıldım, az bekleseydiniz yetişecektim, tebrik ederim çok güzel bir konserdi. Başarılarınızın devamını diliyorum”. Zaten vali gol için pası atmıştı ama muhtemelen Bekir Coşkun’dan aldığım desteğin de katkısı vardır cevabımda; dedim ki “Teşekkür ederim Vali Bey, (salondaki dinleyicileri de kapsayan bir el jestiyle ve gülümseyerek) biz hepimiz İstanbul trafiği için size güveniyoruz, “Vali Bey trafiğe takılmış, onu bekliyoruz” diye anons etmek sizi zor durumda bırakır diye düşündüm.” dedim. Bekir Bey liseli haylaz bir çocuk gibi patladı ve güldü, vali de sıkıntılı bir gülümsemeyle olay mahalini terketti. Bekir Bey ile sahneden inerken elini omuzuma koyup “yazı da yazsan keşke, lisana da hakimsin” dedi. 

Çok sevimli bir adamdı, yıllardır arkadaşlarıma anlatırım bu muhabbetimizi. Yazılarında da o tatlı insan hali anlaşılırdı eskiden, son yıllarında muhtemelen hastalığı sebebiyle tadı tuzu kaçmıştır, uzun yıllar boyunca memleketten uzakta olduğum için takip edemedim. Rahat uyu sevgili Bekir Coşkun, yazılar da yazıyorum, öldükten sonra basılacak kitaplar da, piyano da çalıyorum, beste de yapıyorum, memleketin kültürüne katkıda bulunmak için elimden ne geliyorsa yapıyorum. Sizin bana gösterdiğiniz sıcaklığı ben de bugünün gençlerine göstermeye çalışıyorum. Sahi, o günkü valinin adı neydi hakikaten unuttum.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir